Sanırım "Bu nasıl bir başlık? Hiçbir şey anlamadım." gibi şeyler düşünüyorsunuz. Yazıma bunun izahını yaparak başlayacağım. Bloglar, internet dünyasının temel yapı taşı niteliğindedir. Gün geçtikçe yeni bloglar, yeni fikirler açılıyor. Bazıları sürekli devam ediyor, bazıları bir süre sonra bırakıyor... İşte ben; bir süre sonra bırakılmış blogları "tozlu", bir süre sonra tamamen kapatılmış blogları ise "yıkık" olarak nitelendirdim. Aklıma muhteşem bir başlık gelmediği için biraz anlam ifade etmeyebilir.
Dolayısıyla aklıma bir fikir geldi ve bu fikri, blogların klasik etkinliği olan mim şeklinde paylaşmak daha verimli olur diye düşündüm. Uzun süredir etrafta da mim görmediğimden bu mimi, ortalığı kaynaştırma düşüncesiyle başlatıyorum.
Artık asıl meseleye gelip neler yapacağımıza geçelim.
- Önceden takip ettiğimiz ve sonrasında sessizce bırakılan ya da kökünden silinen blogları tespit ediyoruz.
- Tespit ettiğimiz bu blogları sıralayıp hakkındaki fikirlerimizi yazıyoruz.
- İsteğe bağlı olarak bu blogların yazarlarına ulaşıp hâl hatır soruyoruz.
- Ve tabii ki yazının sonunda mimlemek istediklerimizi yazıyoruz.
Şimdi ne gereği vardı buna diyebilirsiniz ya da düşündüğüm şeyler için saçmalık diyebilirsiniz ama böylelikle tozlu ve yıkık blogları temizleyebiliriz. Temizlikten kastım, onları hatırlamak, ulaşmak, yazınızda yer vermek, vefa göstermek... Düşünsenize; önceden çoğu zaman bu blogların yazılarını okuyorsunuz, yorumlaşıyorsunuz, arkadaşlıklar kuruyorsunuz ve sonrasında birden ortadan kayboluyor. Yazının başında belirttiğim internet dünyasının temel yapı taşlarının ortadan kaybolması ne kadar da üzücü bir durum...
Benim fark ettiğim tozlu ve yıkık bloglara geçelim o zaman.
1. Ne Okudum Ne İzledim
Film ve dizi yazılarını severek takip ettiğim blogdu. 5 aydan beri blog güncel değil ne yazık ki. Sahibi Serhat Ocak'ı abi olarak görürdüm ve karşılıklı yardımlaşırdık. 6 ay askerlik sebebiyle blogla ilgilenemedi fakat geri döndüğünde tasarımını ve anlayışını yenilemişti derken 1 ay devam etti ve sonrasında ses seda çıkmadı. Elbette ki aranızdan tanıyanınız vardır, birçok blogu takip eder, yazılarını paylaşır ve yorumlardı...
2. Exi2
İlk açıldığında yazarı, bana gelen en güzel maillerden birini atmıştı...
Merhaba Semih Kececioğlu;
Öncelikle blog sayfanızda bulunan iletişim formunuz çalışmamaktadır. Düzeltme imkanınız var ise bu konuda bilgilendirmek istedim. Eğer nasıl düzeltileceğini çözemediyseniz sizlere bu konuda yardımcı olabilirim.
Asıl mevzuya gelmek gerekirse;
Uzun bir aradan sonra blog alemine tekrardan giriş yaptım ve bu zaman içerisinde düşüncelerimi geliştirerek bir blog açtım. Bu blogda birden fazla yazarın bilgi paylaştığı ve yorumlarla destek verdiği bir platform haline getirmek istiyorum. Senin blogunu bloghocam sayfasından keşfettim ve blogunu takibe aldım. Blogger ve Seo deneyimim oldukça fazladır. Konuyu fazla uzatıp birbirine karıştırmak istemiyorum. Sadece size küçük bir teklif sunmak istiyorum.
Teklifim;
Exi2.net blogunda ayda minimum 1 maximum 3 yazı paylaşmak şartıyla yazar olup yeni açtığım bloguma destek olabilir misiniz? Bu sayede blogumuzda konu paylaşarak hem bizlere destek olursunuz hemde birbirimizin eksikliklerini tamamlarız. Ayrıca paylaştığınız her konu altına kendi linkinizi "dofollow" şeklinde bırakabilirsiniz.
Bu konu hakkında olumlu yada olumsuz olarak dönüş yaparsanız sevinirim.
iyi günler dilerim.
Bu benim için güzel bir teklifti ve kabul ettim. Daha sonra birkaç yazar daha bulduk ve gelişmeyi amaçlıyorduk. Biraz zaman geçti. İyi gidiyorduk diyebilirim. Sonrasında bazı teknik nedenlerden dolayı biraz ara verdi bloga. Geri geldi ve çok geçmeden blogun kapanmış olduğunu fark ettim. Hiçbir şekilde de ulaşamadım. Benim için kısa ama güzel macera olmuştu. Bu siteden hatıra olarak mailleşmemiz, buradaki yazım ve buradaki Google+ topluluğu kaldı.
3. Mustafa Kelleci
Aslında tanışmışlığım yoktu. Arada bir bloguma gelir yorum yapardı ve ben de ara ara blogu ziyaret ederdim. Nedendir bilmiyorum, bu blog beynimin en derinliklerinde saklı ve unutamıyorum. Kafam estikçe girer bakarım.
4. Bir Erkek Tavsiyesi
Bana göre kısa bir sürede birçok blog tarafından sevilen bir blog olmuştu ve farklı bir tarza sahipti. Sessiz sedasız giden bir blog daha... Ve bana bu blogdan kalan güzel bir hatırayı aşağıya bırakıyorum.
Yorumu ile aynı gün beni mutlu eden 2. insan...Çok düşünceli,çok bilgili ve yeni bloggerlara verdiği destek ile çok saygı duyduğum bir insan.
5. Sebebi Neydi Ki
Ara ara yorumlarını görürdüm blogumda ve bir gün blogu ziyaret ettiğimde bir yazısında beni mimlediğini fark ettim. Hiçbir tanışıklığımız vs. yoktu, şaşırmıştım ama kısa süre içerisinde buradaki yazımla yanıt vermiştim. Bu blogla ilgili hatıram da farklı tarzda bir mim idi.
6. Gizli Özne
Benim için adeta bir "gizem" idi. Anonim bir şekilde güzel yazılar içeren ve çekilen harika fotoğraflara sahipti. Buradaki bloglar arasından sessiz sedasız gitmeyen tek blog. Tüm yazıları silinip, veda yazısı yazılmıştı. Sonrasında ise blog kapandı.
İşte benim tozlu ve yıkık bloglarım bunlardı. Hepsinden hatıralar kaldı ama kendileri kayboldu. Ve tekrar fark ettim ki zaman çok hızlı geçiyor. İçerisinde bulunduğumuz anı iyi değerlendirmeli ve verimli kullanmalıyız. Biliyorum, konuyla biraz alakasız son yazdığım cümle ama yazıyı yazarken birden aklıma geldi.
Mimi yanıtlamak istiyorsanız, tozlu ve yıkık blogları keşfetmeniz için neler yapabileceğinizi de söyleyeyim. Blogger panelinde okuma listesindeki bloglara tek tek tıklayarak veya blog keşif etkinliklerinden bulabilirsiniz.
Son olarak mimleme olayına geçeyim. Yapmak isteyen herkes yapabilir ama birkaç kişi de etiketleyeceğim. +Ruhsuz Atmaca +Doğuş Hakan YILMAZ +Blog Tecrübem +Sibelynka +SNMZ +MΞCZUP +cem kazan +Gökhan TEKİN